Uzmanlar, Karayılan’ın açıklamasını Milliyet’e değerlendirdi: Çağrıya uymayacağını deklare etti

AYDIN HASAN – ASENA YATAĞAN Ankara – Cumhur İttifakı ortaklarının “Terörsüz Türkiye” için koşulsuz olarak silah bırakma çağrısına karşın, terör örgütü PKK’nın sözde Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan bir dizi şart sıraladı. Karayılan’ın örgüte yakın bir TV kanalına verdiği röportajda, silah bırakmak için dile getirdiği “Çift taraflı ateşkes, Öcalan’ın tecridinin kalkması, PKK kongresinin toplanması” şartlarını Milliyet, konunun uzmanlarına sordu. Uzmanlar, İmralı ile yapılan görüşmelerin ardından terör örgütünün lider kadrosundan Karayılan’ın ileri sürdüğü şartlar konusunda Milliyet’e özetle şu değerlendirmede bulundu: 

Önemli olan YPG’nin kararı 

Bordo Bereli olarak bilinen Özel Kuvvetlerin kurucu kadrosunda yer alan isimlerden, Stratejik Düşünce Ensitüsü Savunma ve Güvenlik Koordinatörü emekli Albay Mithat Işık: “Sürecin başından beri Kandil’in bir takım bahaneler bularak çağrıya uymayacağını değerlendiriyordum. Açıklamalarına baktığımda sürecin tahmin ettiğim yönde gittiğini görüyorum. Terör örgütünün 4 ayağı var. Avrupa, Suriye, yurt içi ve Irak-Kandil. En çok sıkıntı yaratacak kesimin Kandil olacağını başından beri düşünüyordum. Abdullah Öcalan’ın çağrısına Avrupa ile Suriye uyarsa Kandil’in etkisi kalmaz. PKK, ABD’nin Suriye’de YPG’ye lojistik destek sağlaması ile son yıllarda ayakta kaldı. Süleymaniye bölgesinde Bafel Talabani’nin ve artık bu şartlarda İran’ın desteği PKK’yı ayakta tutmaya yetmez. Ben bu aşamadan sonra Karayılan ile yanındaki arkadaşlarının etkisinin kalacağını düşünmüyorum. Bu aşamadan sonra İran’a gidebilirler. Veya Kandil’de kalıp imha olurlar. Bu konjonktürde en önemli ayağı Suriye oluşturuyor. SDG adı altındaki YPG, ABD’nin kontrolünde. Eğer Öcalan’ın çağrısına YPG uyar, ‘silah bırakıyorum’ derse, Kandil’in etkisi artık kalmaz. 

ABD tutumu 

Teröristlerin de Kandil’de barınamayacaklarını değerlendiriyorum. Bu noktada ABD’nin tutumu önemli olacak, Kandil’e operasyon için bilgi bile verebilir. PYD – YPG silahlarını bırakırsa, ordaki yabancılar ülkelerine dönerlerse, Suriye ordusunda görev alırlarsa ki Mazlum Abdi de yeni ordunun içinde görev alabilir. Burada ABD’nin yeni yönetiminin tutumu belirleyici olacak. ABD Suriye’den çekilecek mi? Bunu göreceğiz. Askeri bürokrasisinin çekilme hazırlığı yaptığı haberleri geliyor. ABD ‘silah bırak’ derse YPG silah bırakır. Yurt içinde ise PKK’nın bir etkisi kalmadı. Avrupa kanadının da çok etkisinin olacağını düşünmüyorum. Önemli olan Suriye’deki durum. Irak’ta görev yaptığım dönemde Talabani ile konuşmuştum. Onun desteği Barzani’ye üstünlük sağlamak için. Bu nedenle İran yanlısı olduklarını da bana söylemişti. ABD desteğini çekerse Kandil, Talabani ile İran’ın yörüngesine girecektir. Kongre toplanması olayına Türkiye’nin de sıcak bakacağını düşünmüyorum. Bunu da, bu işi sürüncemeye bırakmaya çalışmak diye yorumluyorum.” 

‘Türkiye müzakere konusu yapmaz’ 

İran Araştırmaları Merkezi Analisti Dr. Çağatay Bağcı: “Bu KCK konseyinden gelen en güncel açıklama ama bunun daha öncesinde de Cemil Bayık tarafından benzer açıklamalar yapılmıştı 2015’te. Henüz PKK çözüm sürecini sabote edip bitirmeden önce. Şöyle diyordu Cemil Bayık; ‘Sahada mücadele eden biziz. Dolayısıyla, silah bırakma gibi bir inisiyatif olacaksa bizim kararımıza bağlıdır.’ Karayılan’ın açıklamasını da biraz buna benzetiyorum. Yani çok temkinli bir açıklama var. Her ne kadar böyle bir çağrı gelse bile Abdullah Öcalan’dan, buna uymayacaklarını şimdiden deklare eden bir açıklama. Dolayısıyla şimdiden bütün kamuoyuna böyle bir mesaj vermek istediğini düşünüyorum PKK’nın ve Karayılan’ın. Ama Türkiye’nin bunu dikkate alacağına hele ki bunu bir müzakere konusu yapacağını açıkçası hiç düşünmüyorum. Çünkü Öcalan’dan böyle bir çağrı gelmesinin ardından PKK’da hâlâ silahlı mücadeleye, terör eylemlerine devam etme gibi bir ya da bağlılığını sürdürme gibi bir motivasyon ortaya çıkarsa, Türkiye Cumhuriyeti artık hem Suriye’de, hem de Irak’ta zaten bugüne kadar yaptığı gibi askeri operasyonlarla bu işin sonunu getirecek. Ki zaten şu an resmi açıklamaların tümünde bir söylem birliği var. Nedir o? ‘Ya örgüt kendini lağv edecek, silahsızlandıracak ve feshedecek, ya da askeri operasyonlara, askeri harekatlarla örgütler varlığı sona erecek’ diye. Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin zaten buradaki stratejik konumu sabit. Dolayısıyla bu tür açıklamaların daha çok belki örgütün kendi tabanını etkilemeye yönelik açıklamalar olduğunu düşünüyorum. 

‘ABD’nin çekilme haberi teröristleri panikletti’

Amerikan NBC News kanalının, ABD Savunma Bakanlığı’nın Suriye’den tüm birliklerini çekmek için plan taslağı hazırladığı yönündeki haberinin yankıları sürerken, İsrail gazetesi “Jerusalem Post”, haberin, terör örgütü PKK’nın Suriye uzantılarında panik yarattığını belirtti. Konuyu değerlendiren Jerusalem Post, yayımladığı analizde “Pentagon’un böyle bir plan hazırlamasının şaşırtıcı olmadığını, bunun Donald Trump’ın ilk başkanlık döneminde de gündeme geldiğini” aktardı. O dönemde kararın, Kongre’de çoğunluk sağlanamaması nedeniyle gerçekleşmediği belirtilen analizde, “Görünüşe göre ABD yönetimi, yakın zamanda Suriye politikasını yeniden değerlendirecek” yorumu yapıldı. Analizde, NBC’nin ardından İsrail’in televizyon kanalı KAN’da da ABD’nin çekilme olasılığına dair haberler çıktığı hatırlatılırken, bu olasılığın bölgedeki Kürtler tarafından endişeyle karşılandığı, “ABD’nin, ‘ortaklarını’ terk edecek gibi görünen bir şekilde” çekilmeyeceğinin umulduğu aktarıldı.

12 yıldır kongre toplanmadı

Terör örgütü, 1978 yılından itibaren 15 kongre topladı. 15. son kongre 10 Temmuz 2013 günü Kandil Dağı’nda yapılmıştı.

Fırat’ın doğusunda son hamleler

ABD askerlerinin Suriye’den çekilme hazırlığı yaptığı iddialarının seslendirildiği bir dönemde, ülkenin kuzeydoğusundaki Kürt gruplar arasında uzlaşma sağlamaya yönelik girişimler dikkat çekici hale geldi.

AYDIN HASAN Ankara – Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Sözcüsü Faysal Yusuf dün, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’ndan çekildiklerini duyurdu. Yusuf, Şam’ın yeni yönetimiyle diyalogdan bahsederek “Sayın Ahmed Şara yönetimiyle görüşmeler yapacağız” ifadelerini kullandı. Sahayı yakından bilen kaynaklar gelişmeye ilişkin şu değerlendirmede bulundu: 

‘Anlaşamıyorlar’ 

“Bu gelişmeler, PYD/YPG yi ikna ederek yok olması yerine siyasi bir kimlik ile iş birliği sonucu sahada kalmasını sağlama çabası olarak görünüyor. YPG ile ENKS arasında önceden de temaslar olmuş ama anlaşamadıkları görülüyor. ENKS’in, Barzani ve IBKY ile ilgisi olması da siyasi uzantı anlamına geliyor. Suriye’de yeni bir durum ortaya çıktı. ABD ve Fransa, yeni oluşan durumda nasıl bir pratik çözüm ile ilerleriz derdinde. Asıl sonuç kuvvetle muhtemel Mazlum Abdi denen teröristin siyasi figür haline gelmesi olur. Bir dertleri de bu şekilde insan hakları ihlallerinden kurtulmak ve gelecekte siyasi unvan arkasında kazanımlarını garanti altına almak.”