Karar gazetesi yazarı Taha Akyol, bugün kaleme aldığı köşe yazısında, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın bilirkişiye söz hakkı tanıdığı için tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne götürülmesini eleştirdi. Akyol, “Bu tutuklama kanuna aykırı” başlıklı yazısında, “Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın tutuklanması, kanuna aykırı bir işlemdir. Zira bir soruşturmada bilirkişilik yapan bir kimseyle ilgili yayın yapmak, hatta onu etkilemek Ceza Kanunumuza göre suç değildir. Suç olmayan bir fiil için gözaltı yapmak tutuklamak kanunsuz bir işlemdir.” ifadelerini kaydetti.
“SATILMIŞ BEY RAPORUNU VERMİŞTİR”
“Kanunumuzda, “görülmekte olan davada” hakimi, savcıyı, bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs suçtur. Fakat Satılmış Bey, raporunu vermiştir, artık etkilemek mümkün değildir. Zaten mahkeme üçüncü bir bilirkişiye karar vermiştir.” ifadelerini kullanan Akyol, Halk TV’deki yayının bu son bilirkişiyle ilgisi olmadığını belirtti.
Akyol, yazısında “Hâkimi, savcıyı, bilirkişiyi, tanığı etkilemeye teşebbüs etmenin, emir ve talimat vermenin soruşturma aşamasında suç sayılmayıp dava açıldıktan sonraki hakimi, savcıyı ve bilirkişiyi etkilemeye teşebbüsün suç olması hukuk mantığına aykırı, çarpık bir durumdur. Olaya bu açıdan bakalım.” söyleminde bulundu.
KANUNUN DEĞİŞTİĞİNİ AKTARDI
Yalnızca savcılığın değil Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un da Halk TV’ soruşturmasının, gözaltı işlemlerinin Türk Ceza Kanunu’nun 277. Maddesine dayandığını söylediğini aktaran Akyol, “Bu 277. Madde, “Görülmekte olan bir davada veya yapılmakta olan bir soruşturmada gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek… amacıyla şüpheli veya sanığın veya mağdurun lehine veya aleyhine” hâkimi, savcıyı, bilirkişi ya da tanığı etkilemeye teşebbüs etmeyi suç sayıyor idi… Evet, idi…” açıklamasında bulundu.
“İktidar 6 Haziran 2014’te çıkardığı torba yasa ile, yukarıda altını çizdiğim kelimeleri kanundan çıkardı! (6545 Sayılı Kanun, Md. 69)” ifadesini kullanan Akyol, “Böylece “yapılmakta olan bir soruşturmada” herhangi bir “şüpheli”nin hakimi, savcıyı, bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs etmesi suç olmaktan çıkarıldı!” sözlerini sarf etti.
Taha Akyol, kaleme aldığı yazıda, “Suat Toktaş ve arkadaşları hakkında soruşturma ve gözaltı kararının sebebi, üçüncü defa atanmasına karar verilen ve rapor yazacak olan yeni birikişi heyeti değil, raporunu vermiş bitirmiş, artık etkilenmesi mümkün olmayan eski bilirkişi bilirkişiyle yapılan görüşmenin yayınlanmasıdır. Tamamen gazeteciliktir.” ifadelerini kaydetti.
“GİZLİCE KAYDEDİP YAYINLAMAMIŞTIR”
Gazeteci Barış Pehlivan’ın, İBB Başkanı İmamoğlu’nun eleştirdiği Satılmış Bey’i telefonla arayıp gazeteci olduğunu, Halk TV’den aradığını belirterek görüşü sorduğunu ifade eden Akyol, “Toktaş da yayınlama kararı vermiş… Bu “Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” da sayılamaz, Gazeteci, iki kişinin konuşmasını gizlice kaydedip yayınlamamıştır.” ifadelerini kullandı.
Akyol, “Gündemdeki konu hakkında gündemdeki kişinin görülerini kendisi sormuş, gazeteci olarak aradığını da belirtmiştir. Gazetecilikte bu haberciliktir, bir cevap hakkı yayınıdır.” ifadelerini kaydederken “Hayatın normal akışında gazetecinin gündemle ilgili sorduğu sorunun cevabını yayınlaması olağandır, yayınlayacağı bilinir. İstenmiyorsa ‘yazmayın’ denilir. Teybe kaydetmek, hafızaya güvenip yanlış yazmama tedbiridir bizim meslekte.” sözlerini iletti.
“BU SORUNU YAKLAŞIK 10 YILDIR YAZIYORUM”
Yazısında, “Bu sorunu yaklaşık on yıldır yazıyorum… 277. Maddenin 2014’te değiştirilerek “soruşturma” aşamasında, savcıya, hâkime, bilirkişiye, tanığa “emir ve talimat” vermenin, etkilemeye teşebbüs etmenin suç olmaktan çıkarıldığını ilk defa Hürriyet gazetesindeyken yazmışım. (27 Şubat 2015)” ifadelerini kaydeden Akyol, “Son olarak da beş gün önce Karar gazetesinde yazdım. (26 Ocak 2025) Ülkemizin saygın ceza hukukçularından ve Ceza Kanunu’muzun mimarlarından Prof. İzzet Özgenç’in kitabına baktım… Özgenç’in kitabında 2014’te yapılan bu değişikliğin resmi gerekçesi de var. Resmi gerekçe diyor ki, hakim, savcı veya bilirkişiyi etkileme “esasen görülmekte olan davada işlenebilen suçtur” ve de “bu suçun yarattığı tehlike hafiftir.” Bu gerekçeyle soruşturma aşamasında suç olmaktan çıkarmışlar.” açıklamasını yaptı.
Karar gazetesi yazarı, “Görüyor musunuz, gazeteciler, “tehlikesi hafif” bir isnattan dolayı, tehlikeli canilermiş gibi gözaltına alınmış, yurt dışına çıkış yasağı konulmuş, sıkı bir adli kontrol altına alınmış ve sorumluluğu mertçe üstlenen Suat Toktaş tutuklanmış!” ifadelerini kaydetti.
ÖZGENÇ’İN DEĞERLENDİRMESİNİ PAYLAŞTI
Taha Akyol, kaleme aldığı yazıda Prof. İzzet Özgenç’in “’Türk Ceza Hukuku Mevzuatı” isimli kitabındaki değerlendirmesini aktararak “Söz konusu değişiklik 17 ve 25 Aralık 2013 tarihli operasyonların oluşturduğu siyasi atmosferin etkisiyle yapılmıştır. Ümit ederiz ki kısa bir süne sonra yapılacak olan bir kanun değişikliği ile madde önceki haline tekrar dönüştürülür. (sf. 526)” ifadelerini iletti.
“Eski haline dönüştürülmedi çünkü iktidarın kendisi kullanıyor! İktidarın yargıyı daha soruşturma aşamasında etkilediği hususu, AİHM kararlarında da belirtiliyor. Ama madde eski haline dönüştürülmüş gibi gazetecilere uygulanıyor.” açıklamasında bulunan Akyol, bunun basına baskının yollarından biri olduğunu ifade etti.
Akyol, “Basın, anayasal olarak kabul ettiğimiz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki hürriyetlere sahip olmalı, yargı yetkileri basına baskı için kullanılmamalıdır.” ifadelerini kaydederek “Bakın, Adalet Bakanı’nın referans yaptığı Venedik Komisyonu bizde yargı bağımsızlığı olmadığını yazdı. Basın hürriyeti alanında ülkemizin sırası yerlerde sürünüyor.” ifadeleriyle yazısını noktaladı.
More Stories
Başında Başka Köpeklerin Saldırısına Uğrayan Hamile Kadın: ‘O Gün Az Daha Ölüyordum’
Denizli’de Cinayet: 3 Bilezik İçin Öldürüldü
Denizli’de Eğlence Merkezinde Kavga: Bir Ölüm, Bir Tutuklama