Neşeden alırız gücümüzü

Gurur ve Önyargı Oyunu: Kadınların Dayanışması Sahneye Taşınıyor

Efnan Atmaca- Biraz eleştiri, fazlaca sitem, çokça eğlence, anlayana bugüne ayna, susanlara öfke, konuşanlara takdir, görmezden gelinenlere dev bir sahne ve ‘kız neşesine’ övgü “Gurur ve Önyargı(*gibi bir şey)”. Jane Austen’in başyapıtından uyarlanan oyun, gurur ve önyargı kelimelerinin romantize edilmiş anlamlarını adalet, aidiyet, eşitlik, dürüstlük gibi çok farklı yönlere savuruyor. Isobel McArthur’un yazdığı Erdem Afşar’ın dilimize çevirdiği oyunun yönetmeni Murat Daltaban. BKM ve DOT ortaklığında sahnelenen “Gurur ve Önyargı(*gibi bir şey)”in yapım yönetmeni Özlem Daltaban. Oyuncuları ise Birce Akalay, Nergis Öztürk, Özge Özberk, Ayşegül Uraz ve Kardelen Arpacı.

Yönetmen koltuğunda Daltaban olunca sürprizlere her ne kadar açık olsak da her seferinde yine şaşırıyoruz. Daltaban bu kez görünürde ‘popüler’ bir işin yumuşacık bir tavırla ne kadar sert olabileceğini gösteriyor. Oyunda olan biteni hizmetçiler anlatıyor. Hani o her şeyi bilenler ama hakkında hiçbir şey merak edilmeyenler… Onların oyunda olması emekçi sınıfın sesini ulaştırıyor bize. Yaşananları anlatırken kullandıkları ironik dil, hâkim sınıfın uyguladığı ritüellerle kendini üstün sanırken nasıl da komik duruma düştüğünü gösteriyor. Oyundaki beş kadın oyuncu erkekler de dahil farklı farklı rolleri canlandırıyor. Sadece evin babası bir saksı çiçeği olarak beliriveriyor seyirci karşısında.

‘Hanımlar ve hanımlar’

“Gurur ve Önyargı(*gibi bir şey)”de kadına yüklenen toplumsal roller altüst ediliyor. Evlilik ile ekonomik bağımsızlık arasındaki ilişki konuların başrolünü kapıyor. Tamam, roman yazıldığı yıllarda kadınların miras hakkı yoktu ama ya sonra… Dört dörtlük bir kadının tarifini yapın desek! Kime göre, neye göre? Yıllar öncesinden bugüne gelen o tarifte eksiler ve artılar çok değişse de hangi sınıftan olduğuna göre yükleniyor özellikler. Sınıf demişken; oyunda en çok sınıflar arası ayrımın eleştirisi var. Bugün o zamanlarki gibi sınıfsal ayrım yok belki. Ama olgular, kavramlar değişse de zihniyet aynı kaldığı sürece üst sürümlerini izlediğimiz haksızlıklarla ve eşitsizliklerle dolu bir dünyada yaşıyoruz. Ve elbette tüm bunlarda erkek egemen düzenin hâkimiyetinin rolü büyük. Oyunda Daltaban tüm kadınlar adına hemcinslerinden intikam alıyor. En çok onları komik duruma düşürüyor. Oyunun başında yapılan anonsta “Hanımlar ve hanımlar” diyerek erkeklere seslenilmemesi de içimize su serpiyor. Peki ya çözüm nerede. Elbette kadın dayanışmasında. “Gurur ve Önyargı(*gibi bir şey)”, işte o kadın dayanışmasına ortak ediyor seyirciyi. Neşeyle, keyifle, gülümseterek, kahkaha attırarak yapıyor tüm bu eleştirileri. Ortaya öyle güzelce serpiyor ki söylemek istediklerini anlıyorsunuz ki kadınlar kendilerine biçilen rollerin farkında da sığmıyorlar o kalıplara. Hafif iterek, ilmek ilmek sökerek, minik minik direnerek yıkıyorlar duvarları. Oyun biraz uzun sürüyor ama kadınların anlatacakları çok, dahası önemli. Dolayısıyla buna hakları var.

Beş harika kadın

Yönetmen Murat Daltaban olunca seyirci kadar oyuncuların da işi zor oluyor. Çünkü onların potansiyellerinin belki kendilerinin bildiğinden de fazla olduğunu görüyor ve zorluyor. Sahnedeki beş harika kadın dans ediyor, şarkı söylüyor, rolden role giriyor. Neşelerini seyirciye geçiriyorlar; ‘kadın dayanışması’nın sadece umut değil, keyif olduğunu da anlatıyorlar. Akalay tüm zarafetiyle hizmetçi Effie’yi sırtlarken Elizabeth olarak büyülüyor. Öztürk kimsenin hangisinin daha komik olduğunun cevabını bulamadığı Mrs Bennett ile Darcy’de doyulmaz bir performans sunuyor. Özberk ki ona torpil geçmeliyim. Sesi gülümsüyor oyun boyunca. Şefkatli, yumuşak, güleryüzlü ve sakin oyunculuğuyla eğlendiriyor, dinlendiriyor. Tilly, Charlotte, Bingley ve Miss Bingley olarak ayrı ayrı alkışı hak ediyor. Uraz; Clara, Jane, Wickham, Lady Catherine ve De Bourgh olarak hangisini öne çıkaracağımıza karar veremediğimiz harika bir işin üstesinden geliyor. Arpacı ise Anne, Mary, Mr. Collins ve Mrs Gardner olarak tiyatro sahnesine ne kadar çok yakıştığını gösteriyor. 

Related Posts

Pazartesi ilk ders ‘Afet Farkındalığı Eğitimi’

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 28 Nisan Pazartesi günü, kent genelindeki tüm resmi ve özel okullarda ilk dersin ‘Afet Farkındalık Eğitimi’ olarak işlenmesine karar verdi.

İstanbul Valisi Davut Gül, 23 Nisan Bayramı Nedeniyle Öğrencileri Ağırladı

İSTANBUL Valisi Davut Gül, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Anadolu’daki 5 ilden gelen öğrencileri ağırladı. İstanbul Valisi Davut Gül, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Artvin, Adıyaman, Elazığ, Nevşehir …

Yapay zeka kullanılan filmler Oscar için yarışabilecek

Yapay zeka ürünü filmlerin sayısı her geçen gün artarken Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi (Academy of Motion Picture Arts and Sciences) bu gelişmeye kayıtsız kalmadı. Akademinin resmi internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, bu yıl …

Vali Makamını Devralan 9 Yaşındaki Ali Kemal Coşkun’dan Renkli Görüntüler

Vali makamına devralan 9 yaşındaki Ali Kemal koltuğun hakkını verdi HATAY – Hatay Valisi Mustafa Masatlı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla makamını 9 yaşındaki Ali Kemal Coşkun’a devretti. Makamı devralan çocuğun verdiği …

Emirdağ’da Nüfusmatik Tanıtıldı: Öğrenciler Tiyatro ile Eğlendirdi

Afyonkarahisar Emirdağ Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğü ve Aziziye İlköğretim Okulu iş birliğiyle, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri çerçevesinde anlamlı bir etkinlik düzenlendi. Öğrenciler, “Nüfusmatik” adlı cihazı tiyatro …

ANKARA 23 NİSAN ETKİNLİKLERİ | 23 Nisan’da Ankara’da hangi etkinlikler olacak? Ankara 23 Nisan etkinlikleri ve ücretsiz konserler!

Ankara 23 Nisan etkinlikleri, eğlenceli atölyelerden gösterilere, konserlerden tiyatro performanslarına kadar birçok sürprizle dolu olacak. Ankara 23 Nisan etkinlikleri programı sayesinde, hem çocuklar hem de aileler keyifli bir gün geçirecek. 23 …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir